18 Mayıs 2013 Cumartesi

Musluk nasıl çalışır ?


Anadolu Selçuklularının Anadolu’da yaptırdıkları çeşme, hamam, şadırvan gibi su kullanım tesislerine kaynaklardan su getirildiği bilinmektedir. Bu tesislerde, özellikle çeşmelerde su doğrudan yalağa dökülmeden önce bazen bir taş oluktan veya ağaçtan oyulmuş bir çörtenden, bazen de madeni bir borudan yalağa akardı. Musluğun öncüsü olarak kabul edilen ve çeşmelerde suyun aktığı yerlere takılan bu madeni borulara daha sonraları “lüle” adı verilmiştir. Osmanlı çeşme mimarisinde çok kullanılan ve aynı zamanda bir “su ölçme birimi” olan lüle, Selçuklular zamanında da kullanılmıştır. Anadolu Selçukluları’ndan günümüze kadar gelebilen çeşme yok denecek kadar azdır ve bu çeşmelerden lülesi orijinal olanların sayısı enderdir. Topkapı Sarayı’nda günümüze kadar gelebilen tarihi lüle ve musluklar arasında en eski olanı “Hırka-i Saadet Dairesi”nin Revan ve Bağdat Köşklerine bakan ve “Arzhane” denilen cephesindeki bronz lülesidir. Cumhuriyet Dönemi’nin ilk yıllarında Osmanlı sanatının son devrine ait olan yeni klasik üslupta geliştirilmiş motifli muslukların ve çift musluk şeklinde olan bataryaların üretimine devam edilmiştir. 1950’li yıllardan itibaren atölyelere elektriğin girmeye başlaması ile yeni teknikler geliştirilmiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder